27 Aralık 2010 Pazartesi

Söze ne gerek var, her şey ortada

Öncelikle konu şöyle başlar: söz mü nişan mı? Her ikisi birlikte mi? Kısacık bir düşünme sonrası karar verilir, ufak bir söz olsun şimdilik sonrasında nişan yaparız....
Ufak bir söz? Söz ne kadar ufak olabilir ki? Biraz aile biraz arkadaş zaten bi 20 kişi eder. Hazırlıklar başlar...
Söz şekeri, kıyafetler, yemekler...
Çok da kolay oldu gerçekten. E mükemmel yemekler hazırlayan anne, süslemede başarılı abla ve 1-2 çevreden arkadaş.... Tabii ki her şey güzel oldu....





Bunlar benim açımdan hazırlık peki o gece neler oldu? Öncelikle geleneklerimizden olan gümüş tabak geldi. Ben dünden razı olduğum için hemen hadi açıyorum dedim ve açtım, hayırlı olsun şeker-çikolatalarını dağıttım:):) "verdik gitti" oldu:o)








Unutmadan çook önemli bir şey oldu. Bizim geleneklerimizden diğer bir şeyde geline çiçekler yollamaktır. Yalnız damadımız koparılmış çiçek pek de sevmez. E ağaç da yollayacak değil. Peki ne yapacak? Dünyanın en lezzetli mandalinalarını bulup yollayacak:o) Özenle araştırılmış, seçilmiş ağacım bize geldi. Gerçekten de çok güzeller. (Bu arada tatmadan duramadık, azcık da olsa yedik)









(Unutmadan söz gecesi damada(şimdiden sonra Tali diyeceğim:)) tuzlu kahve de unutulmadı. Ama biraz çok tuzlu olsun dedik soya attık. Merak etmeyin hepsini içmedi- içmesin de:) Bir yudum aldı, fotoğrafa yetti:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder